3 Mayıs 2011 Salı

resimin öğeleri


Resmin biçimsel tasarımı çizgilerin, biçimlerin, renklerin, tonların, doku özelliklerinin anlatımcı bir düzen içinde bir araya getirilmesiyle oluşur. Renklerin ve imgelerin bir araya getirilmesi içerik açısından betimsel ya da simgesel anlamlar taşıyabilir. Ama bir duyguyu, uyumu, gerilimi ya da mekân, hacim, hareket, ışık gibi görsel kavramlan yansıtmada, içerikten çok renk ve biçimin ilişkisi önem kazanır.

Çizgi, içerdiği anlatım gücüyle resmin önemli öğelerinden biridir, ince, kalın, düz, kesik, doğru, eğri, dalgalı, kırık çizgiler yineleme ya da karşıtlık duygusu uyandırmak amacıyla kullanılır. Çizgilerin arasındaki alanların değişik renk ve tonlarla boyanması ise hacim, ağırlık, mekân içindeki konum, doku gibi nitelikleri belirler.

Biçim ve kütle de kompozisyonun oluşmasında önemli bir öğedir. Çocukların, içgüdüsel olarak gördüklerini geometrik biçimlerle ifade etme yöntemini
Paul Klee ya da Jean Dubuffet gibi bazı çağdaş sanatçılar da benimsemiştir. Bir kare ya da daire, bakışı kendi merkezine doğru çeker. Bir ikizkenar üçgen sağlamlık duygusu uyandırır, buna karşılık tepesi üstünde duran bir üçgen dengesiz bir durumu belirtir. Elipsler, paralelkenarlar, dikdörtgenler süreklilik, durağanlık duyguları verir. Biçim ve kütleler arasında kalan boşluklar da kompozisyona katkıda bulunacak biçimde değerlendirilir.

Bir başka resim öğesi olan renk bir çok üslupta bezeme ve betimleme amacıyla kullanılmıştır. Üç temel renk kırmızı, mavi ve sarıdır; bütün öteki renkler bunların karışımlarından türer. İkincil renkler mor, turuncu ve yeşildir; bunların temel renklerle ve birbirleriyle karıştırılması çeşitli ara renklerin ortaya çıkmasına yol açar. Ton bir rengin görece koyuluk ya da açıklık derecesi ya da değeridir. Örneğin Rembrandt koyu, Claude Monet ise açık tonlar kullanmışlardır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder